Güncelleme Tarihi:
Seçmen, Kasım 2002’den beri 13 yıl boyunca kesintisiz ülkeyi yönetme görevini üstlenen AK Parti’nin tek başına iktidarına son verdi. Yeni dönemin hükümet formülleri arasında üç temel seçenek bulunuyor. Türk siyaseti, bugünden itibaren, “koalisyon, azınlık hükümeti ve geçici seçim hükümeti” ihtimallerini deneyerek yeni bir yol arayacak. İlk seçenek AK Parti öncülüğünde, bir koalisyon için yeni arayışın başlatılması olacak. Bunun için AK Parti, 276 güvenoyunu alabilecek ortak arayacak. Koalisyon hükümeti kurulamazsa o zaman “dışarıdan” bir ya da iki partinin desteğiyle azınlık hükümeti kurabilecek. Bunlardan sonuç alınamaması durumunda son seçenek ise partilerin güçleri oranında temsil edileceği “geçici Bakanlar Kurulu” ile erken seçime gidilmesi olacak. Türk siyasetinin önündeki seçenekler şöyle:
KOALİSYON HÜKÜMETİ
Cumhurbaşkanı, teamüle göre, ilk olarak en çok oyu alan partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini verecek. AK Parti, ana muhalafet partisinden başlayarak tüm partilerle görüşüp, iktidar formüllerini sunacak. AK Parti’nin, çözüm süreci işbirliği nedeniyle HDP; siyasi çizgisi nedeniyle de MHP ile koalisyon kurulması formülleri ağırlıklı olarak gündeme geliyor. Ancak Türkiye’nin bir normalleşme süreci yaşaması talebi nedeniyle AK Parti ile CHP’nin sürpriz bir koalisyon kurabileceğini iddia edenler de bulunuyor. Ancak bu arayışlarda, “yeni Anayasa’nın parametreleri, başkanlık sistemi talepleri, yolsuzlukla mücadele ve Çözüm Süreci” gibi sıkıntılı konulardaki tavır belirleyici olacak.
AK Parti’nin koalisyon turundan olumlu mesaj alamaması durumunda muhalefet kanadında ikili veya üçlü koalisyon seçenekleri bulunuyor. AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun hükümeti kuramaması durumunda Cumhurbaşkanı’nın ikinci görevi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermesi gerekiyor. CHP, MHP ve HDP’nin sandalye sayısı 276 şartını geçerek 290’ı aşıyor. Ancak siyaseten MHP ve HDP’nin uzlaşma olasılığı zayıf görünüyor.
AZINLIK SEÇENEKLERİ
Uzlaşma yolu tıkanırsa “azınlık” seçenekleri gündeme gelecek. Bu olasılık, muhalefet partilerinden birinin AK Parti’yi veya iki muhalefet partisini dışarıdan desteklemesi şartına dayanıyor. AK Parti, belirli şartlarla MHP veya HDP’nin dışarıdan desteğini alarak kendi kabinesini oluşturmak isteyebilir. Aynı şekilde CHP, MHP veya HDP’den biriyle anlaşıp diğer partinin dışarıdan desteğini talep edebilir. Bu uzlaşma, şartlara bağlanmış bir program temelinde olabileceği gibi erken seçimi hedef alan bir işbirliği de olabilir. Böyle bir azınlık hükümeti, anlaştığı partinin desteğiyle 276 oyla güvenoyu alabilir. Ancak iktidar, kendisine destek veren partinin taleplerini ve hassas dengeleri dikkate alarak politika yürütebilir. Azınlık hükümetleri genellikle bir erken seçim takvimi esas alınarak kuruluyor. Bu olasılığın ancak çerçevesi çizilmiş bir seçim takvimiyle mümkün olabileceği ifade ediliyor.
GEÇİCİ SEÇİM HÜKÜMETİ
Bütün bu hükümet kurma senaryolarının dışında, Cumhurbaşkanı’na tanınan geniş yetkiler, sürpriz gelişmelere zemin hazırlıyor. Anayasa’nın 116’ncı maddesine göre Erdoğan; Bakanlar Kurulu’nun güvenoyu alamaması, güvensizlik oyuyla düşürülmesi, 45 gün içerisinde yeni hükümet kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması halinde seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Bu durumda güvenoyu alamayan hükümet Anayasa’ya göre çekilecek. Koalisyon ve azınlık gibi tüm seçeneklerin tükendiği bu olasılıkta, ülkeyi seçime “geçici Bakanlar Kurulu” götürecek. Seçime giden kabine, partilerin sandalye dağılımı dikkate alınarak oluşacak. Geçici Bakanlar Kurulu’nda Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları yine bağımsız olacak. Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen veya sonradan çekilen partililer yerine de bağımsızlar atanacak. Geçici Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmuyor. Geçici Bakanlar Kurulu yeni Meclis toplanıncaya kadar görev yapabiliyor.